İnsan sağlığı için iyi olan ürünler
ile zararlı olabilecek ürünler arasında net bir ayrım yapmanın ne kadar zor
olduğunu ortaya koyan belki en tipik örnek şaraptır. Anadolu da çok eksi bir
geçmişi olan şarabın sağlıkla ilişkisi günümüzde tekrar sorgulanmaya başlamış
ve orta sıklıkta alkol tüketenlerde koroner kalp hastalıkları oranının düşük
olduğu ile ilgili çalışmalar yoğunlaşmıştır.
Tüm ölüm nedenleri açısından
şarabın düzenli ve orta düzey (22-32g alkol) tüketiminin riski azalttığı
belirtilmektedir. Alkolün kalbi koruyucu etkisi; HDL düzeyini artırma,
trombosit agregasyonu, kan pıhtılaşmasını engelleme ve fibrinojen üzerine
etkisi ile açıklanmaktadır. Fransa’da koroner kalp hastalık sıklığının son
derece risksiz yaşayan kuzey Amerikalılara nazaran daha düşük olduğu gerçeği
Fransız paradoksu olarak bilinmektedir. Flovonoidlerin trombosit agregasyonu,
kanserli hücre oluşumunu inhibe etmek ve LDL oksidasyonunu engellemek gibi
güçlü etkileri vardır. Kan damarlarında kolesterol, köpük hücrelerinin
oluşması, aterosklerozun ilk basamağı olan yağ çizgilenmesinin belirlenmesinde
LDL oksidasyonunu çok güçlü tetikleme potansiyeli olduğu kabul edilmektedir.
(günde iki bardak kırmızı şarap günlük flavonoid alımını %40 artırmaktadır.)
Sonuç olarak; Alkol tüketmiyorsanız
kalbinizi korumak için başlamanıza bir neden yoktur. Alkol kullanıyorsanız
günde bir içkinin yararı olduğunu bilmeniz gerekir ama unutmayınız sağlıklı
beslenme, düzenli egzersiz ve sigara kullanmama gibi diğer alışkanlıklar kalp
hastalıklarından korumak için en geçerli yollardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder